Sona eren OHAL’in uygulamalarıyla en az üç yıllığına daha yürürlükte kalmasını sağlayacak düzenlemeleri içeren kanun teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Düzenleme kapsamında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Türk Ceza Kanunu, İl İdaresi Yasası gibi birçok yasada değişiklik yapıldı. Valilere, sokağa çıkma ve eylem yasaklarına ek olarak kente giriş ve çıkışları yasaklama, kişiye özel sınırlama getirebilme, kişilerin kentte ne zaman, nerede ve nasıl dolaşacağına karar verebilme yetkisi tanındı. Mevcut yasaya göre OHAL olmadığı şartlarda 24 saat olan gözaltı süresi 48 saate çıkarıldı. Toplu suçlarda 4 gün olacak bu süre 12 güne kadar uzatılabilecek.
Kamudan yapılan ihraçlar da 3 yıl daha sürecek. OHAL döneminde KHK’yla yapılan ihraçlar konusundaki yetkiler artık doğrudan bakanlıklara verildi. Hakim ve savcılar Hakim ve Savcılar Kurulu tarafından, akademisyenler YÖK tarafından, bir bakanlıkla ilişkili olmayan kurumlardaki personel ise yetkili amir tarafından ihraç edilecek. YÖK söz konusu düzenlemeye üniversitelerin özerkliği nedeniyle “savunulamaz” olduğu gerekçesiyle itiraz etmişti.
Gösteri ve eylemlerle ilgili kısıtlamalara “günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmama” şartı getirildi. Kanunda bir tanım ya da açıklaması bulunmayan bu muğlak ifadeyle artık yasaklar daha da kolaylaştı.
Aynı olayla ilgili yeniden gözaltı işlemi için “soruşturmanın hızlandırılması” gerekçesiyle savcı yerine polis kararı yeterli olacak. Ayrıca tutuklama kararına karşı yapılan itiraz eskiden üç günde sonuçlanırken, 30 güne; eskiden aylık olarak yapılan tutukluluk incelemesi ise 90 güne çıkarıldı. Hakkında soruşturma yürütülen kişilerin aile üyelerinin de telefonları dinlenebilecek, seyahat özgürlükleri kısıtlanabilecek. Öte yandan Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar ve yardımcıları, general ve amiraller, valiler ve kaymakamlar ile yüksek yargı üyelerinin yargılanması ise izne tabi olacak. Bu ayrıcalıkla söz konusu kişiler bir cezasızlık kalkanıyla koruma altına alınacak.
Böylece sona eren OHAL en az 3 yıl süreyle daha fiili olarak uzatılmış oldu. ‘Yerleşme ve seyahat özgürlüğü’, ‘toplantı ve yürüyüş hakkı’, ‘cezai sorumluluğun şahsiliği’ gibi Anayasa’da güvence altına alınan bir çok hükme aykırı olan bu düzenlemelerle Türkiye OHAL ilanına gerek kalmaksızın OHAL kanunlarıyla yönetilmeye devam edecek.
26.07.2018
bianet.org/dw.com/bbc.com